Beethoven
Lewis LockwoodDüşünülebilecek en pis ve dağınık evlerde yaşayan, ömrünü huysuz, kaba, savruk, pasaklı bir adam olarak geçiren Beethoven'ın beste çalışmalarınaysa büyük bir titizlik, kesinlik ve ayrıntıcılık hakimdir. Bu açıdan bireyin dünya üzerindeki süfli varlığıyla çağların ötesinden insanın ruhuna uzanan dehanın ulvi sanatsal varoluşu arasındaki karşıtlığın en dokunaklı örneğidir.
Sitemkar olduğu kaderini en az dehası kadar büyük irade gücü sayesinde kabullenmiş ama kurulu düzenin kendini konumlandırdığı yere hayatı boyunca razı olmamıştır. Nobranlık sınırını zorlayan bir gerçekçilikle, üstelik yıllarca kendisine maddi destek sağlayan Prens Lichnowsky'e, "Siz doğumunuzdaki rastlantıyla bugünkü siz oldunuz. Binlerce prens olmuştur ve olacaktır oysa yalnızca bir tek Beethoven vardır" der. Kraliyet arabasını gördüğünde eğilip selam veren Goethe'nin tersine, sırtını dönüp uzaklaşır. Bir eserini ithaf ettiği kralın karşılık olarak gönderdiği mücevher sahte çıkınca iade etmesine etrafındakiler zor engel olur. Sadece aristokrasiye değil, sanatının ticarileşmesine, yayıncıların iznini almadan ve yeterince telif ödemeden eserlerini basmasına da itiraz eder: "İnsan beyni satılabilir bir mal değildir."